11 Ocak 2008 Cuma

Beyond The Staples Center You can hear...

Önce dün gece televizyondaki maçı seyrederken takıldı bu konu aklıma. Maç Efes Pilsen ve yabancı bir takım arasındaydı ama takımın adını ya da ülkesini bilmiyorum.izlediğim bir Euroleauge maçıydı yani ülkelerinde şampiyon olan ya da en başarılı 2 3 takımın elemeler sonrası eşleştiği gruplarda yaptıkları bir nevi kulüpler arası Avrupa Basketbol Şampiyonası.Maç sonucu bizim açımızdan güzel bitti ve Efes maçı kazandı.Maç sanırım Türklerin çoğunlukta olduğu bir şehirdeydi çünkü taraftar olarak bir sürü Türk vardı ve gerçekten efes i bayağı desteklemişler.Şimdi bu insanlar gerçekten Efes Pilsen i tututukları için mi ordalar ya da en azından basketbolla ilgilenen insanlar mı yoksa sadece bir türk takımı oralara kadar gelmiş diye bir nevi milliyetçi duyguları mı kabarmış? yani o gace maç eczacıbaşı nın voleybol maçı olsaydı o kadar bağırıp zıplayacaklar mıydı? Maçla ilğili bir diğer konu da sunucun yaptığı yorumlar ya da diğer bir deyişle spor camiasında gerçekten ne kadar acınacak bir durumda olduğumuzun bir göstergesi olan yakarışları. Sunucumuz ilk olarak
" bu takım çok iyi sayın seyirciler ama daha hiç maç kazanamadı,hep son dakkalarda önde girdiği maçları kaybetti,umarız bize karşı kazanmaz" şimdi bir diğeri Efes maçı uzatmalarda kazanır :) amcamız " korktuğumuz olmadı sayın seyirciler,biz bu takım bu grupta kesin bir maç kazancak diyorduk ama allahtan bize karşı kazanmadılar"
Allahtan bin şükür ya acımış bize yazık .

Şimdi de A milli futbol takımımızın avrupa elemelerine gidebilmek için kazanması gereken bir maçla ilgili olayı anlatayım.Maç Ali Ssamiyen' de isveç'e karşı.Hem kazanmak zorundayız hem son maçımız hem de isveç'e karşı oynuyoruz.Ama ne güzel ki Türkiye son 10 dakikaya falan 1-0 önde girdi.ne güzel kazanıyoruz maçı.Ben de seyirciyim gitmişim,hayatımda ilk defa Ali Samiyen'de maç seyrediyorum ama son 10 dakikada stad hoparlörlerinden gelen sesi hayatımdaki hiçbir maçda duymamıştım.
"Dayanın çoçuklar son 10 dakka kazancaz bu maçı,hadi seyirciler bağarın takıma destek olun"
3 dakika sonra" dayanın çoçuklar ,hade bağarın bağarın son 7 dakka"
düştüümüz duruma bakarmısınız,biz zaten stresliyiz gidebilcekmiyiz derken ,görevli bu baskıyı bi de oyunculara yansıtıyo adam dakka sayıya canlı olarak stad hoparlöründen. Sonra gol yedik tabe maç 1-1.
Adam hala bağırıo " son 5 dakka hade yaparsınız hade" biz bi gol dah yedik 1-2 oldu maç :/ adam : " hadi çoçuklar yapcaksınız son 2 dakka.bok yaptılar.bizim bu sporlardaki başarısızlmız sürdükçe insanlar 20 sene daha biz süper kupayı aldık bize ne sizde alın derse.türkiyenin en zengin takımı şampiyonlar liğinde sıfır çekerse.bir başka kulüp Real madrid 'i 2 kere şampiyon yapmış ve Şampiyonlar liğini kazandırmış teknik direktörünü para vermeden kovarsa,adam da fifa ya açtığı davayı kazanırsa böyle lur işte.Biz hala tv başında yalvarırız hade son on sanie dayaıan allah gol oldu be..

şimdi yazımın asıl amacı: Amerikan ulusal Basketbol Ligi NBA'da ki temsilcimiz Hidaye tTürkoğlu dün geceki maçında 28 sayı atarak takımın bir maçında daha en skorer oyuncu oldu.Maç dan önce Amerika'da yaşayan bir Türk'ün yaptığı organizasyonda bir araya gelen 650 Türk maç başlamadan önce kırmızı beyaz ve üzerinde hido yazan formalarla yerlerini aldı ve açtıkları türkiye bayraklarıyla "Staples Center"da KASAP VE HARMANDALI HAVASI" eşliğinde dans etti :) hatta :))) Bu sırada da stad monitörlerinden ülkemizi tanıtıcı reklam filmleri oynatılmış ve bütün seyircilerin ilgisini çekmiş.Maç sonu gazetecilerin "bu gelenler kim?" sorusuna Hidayet demiş ki ;" onlar burda yaşayan Türkler,beni desteklemek için gelmişler,biz Türkler böyleyiz birbirimizi çok destekleriz ve ben bu gece ki performansımı onlara borçluyum"

Türklerin ya da Amerikalıların belki özellike Türklerin gidip Hidayeti desteklemesi çok güzel bişi, Hidayet gurur duymuştur,biz de onun başarılarından gurur duyuyoruz ama sporda bile işin içine milliyetçilik karıştırmıyor muyuz? Türklerin oynadığı takımları daha bi seviyoruz,ffatih terimi kozan italyan ekip milanı sevmiyoruz ama ona kanat açan fiorentina sevioruz.Yunanistan tr maçında fatih sultan mehmet bayrağı açıyoruz falan :) hade bunlar tamam bir de sürekli avrupa da yaptığımız maçlarda son dakkaları açıncak bi şekilde sayıyoruz ya ne yazık bize ne kadar aşağılayıcı bir durum.
bi de bi de ben sevmem ya öyle bence insan başarılı bulduğunu sempati beslediğini tutmalı,ben mesela fenerbahçeliyim demem,ben Real Madrid'i tutarım mis gibi.Maç olsun MAdrid kazansın isterim ha ama başka bir yabancı takımla herhangi türk takımı oynasın ben bile türk takımını desteklerim ben de de milliyetçilik var demek.Galatasary uefa finalini oynarken ben ayakta dua ederek izlemiştim maçı.ama millet fenerbahçe başarısız olsun,galatasaray bi da super kupa kazanamasın ,beşiktaş liverpool dan bir 8 tne daha yesi falan diyo.bu konuda kesinlikle hem aciz hem cahiller hem de fevri hareket ediyorlar,insanın gözü kör beyni paslı olmasın
.ama desteklediğini de milli duygularla desteklemesek daha mi iyi olur acaba bilmem ? sadece orlando macında seyircilerin arasında türk bayraklı 650 kii görmek garip gelio bana.giy hidonun orlado formasını git adamı da destekle. orda türkiyenin maçı mı var da onu destekliyorsun ? çıkamadım işin işinden ben akıl verin.

5 Ocak 2008 Cumartesi

Hayırsız

dün gece üç saatlik bir konuşmadan sonra şunları fark ettim : ilk olarak diğer insanlarda en az benim kadar gelecekleri ve arkadaşlıkları konuşunda düşünüyor ve endişe ediyorlar ama onlar bu konuları çok da dert edip hayat akışlarını kesmelerine zin vermiyorlar.ne oluyor peki ? biraz içip ya da bayağı içip kafaları iyi olduğunda bülbül gibi ötüyorlar.vay be milletde ne cevherler ne tasalar varmış dedim kendi kendime.ikinci olarak da bu tasaların çoğu benimle ilgili olması dikkatimi çekti.Nitekim ben çok vefalı olmama inansam da insanlarla anlayış farklılıklarından dolayı ayrılılığa düşüyormusuz.şürekli benim dostluğumdan ya da arkadaşlığımdan süphe etmişler de meğer bana yansıtmamışlar.çok saçma? neden mi çok saçma çünkü bana bunları söyleyenlere açıklamamı yaptığımda evet biz senin gibi düşünmemiştik aslında gayet mantıklı diyorlar.keşke daha önceden sorsalar da cevaplasaymısım sorularını :) konu gele olarak şu : her kim nasıl başarıyorsa başarıyor ve ilişki boyutunu karşı tarafın ona yaptığı telefon araması sayısına endeksliyor :) bu benim için hayattaki en gülünç şeylerden bir tanesi.hatta şu an bile gülüyorum yazarken.ama bunu yapmayıp çok mutlu mesut yaşadığım bi tomar da insan yok değil hayatımda.aylarca birbirimizi aramadığımız ama buluştuğumuzda bütün gün yürüyüp saatlerce konuştuğumuz geride kalmış onca ayın acısını çıkarttığımız bi ağımız var bizim onlarla.ki onlar bi kere bile niye aramıyorsun lan dememişlerdir.ben de onlara dememişimdir.çünkü biz biliyoruz.önemli olan bıraktığın yerden devam edebilmek.sanırım o yüzden adını çok az kişinin duyduğu bu kişileri bu kadar seviyorum.Ama bu düzeni çoğu kişi kuramıyor! onlar 1 ay seni aramayıp senden telefon bekler sonra arar ve niye aramıyorsun diye utanmazca soru sormayı yeğliyorlar.ne zaman karşıma çıksalar keşke bi an önce ben arasaydım da ben deseydim bunları diye sinir küpüne biniyorum.anlatamadım kendimi,eminim anlatamadığıma hala ,aynı şyleri yazıp durcam amabelli bir dönemde çok yakın olduğun her an konustuğun canım ciğerim dediğin ama sonra hatta çok kısa bir zaman sonra konusmadığın insan sayısını düşün bir.onlarmı hayırsız ya da çok sık telefonla aramasa da biraraya geldiiğinde konuştuğun bizler mi ? kısacası aramam,aramazsa da aramam yar hatta arasa da aramam.istediğim zaman ararım.yeni yılda hediye almam çünkü herkes alıyor,doğum gününde hediye almak istemem çünkü heres alıyor.istediğinden,düşündüğünden mi yoksa zorunluluktan mı? beni gelmesini beklediğim hediye heyecanlandırmaz beni süpriz olan hediye heyecanlandırır.ben insanlar aramamı bekliyor diye aramam,ben anlatmak istediğim olduğunda ararım ben beklenmedik anda aramak için ararım ben buyum ben de bunu beklerim.bu yazıyı bir ara yenden yazcam.ben buyum beni böyle kabul edin.ben herkesin yaptığı sıradan şeyleri yapmam.ben hediye olarak asla ve asla elbise almam.farklı bişi ararım ? bulamazsam beklerim bulana kadar beklerim ama canım istediğinde alırım ama o istiyor diye almam.evet hayırsızım.ama kmileri beni anlıyor.