23 Şubat 2007 Cuma

VaLhaLLa

Akşam eve geldiğimde her şey çok güzeldi,bütün gün çok eski bir dostumla laflamış ve eve gülücüklerle gelmiştim.Önce anneme bağırdım arka arkaya 3 kere aynı soruyu sordu diye..Ne yapsın çok şaşırmış olmalı ya da verememiş dikkatini bana işte.Sonra babamın ilgisi ve bana yaklaşım stili bunalttı beni.O kadar alışmışım ki kendi başıma olmaya ,benim hakkımda tek bir soru sormalarına bile katlanamıyorum.Planlarım kafamda yaptıklarım ve konuştuklarım aklımda,o ana ait olan diğer öğeler de beynimde çözülüyor işte.Ama onlar bakamıyor ki benim dünyama benim gözlerimden.Çözmeye çalışıyorlar beni.Yakınlaşmaya çalışıyorlar çocuklarına.Peki ben ne olacağım ilerde?Nelere sahip olacağım?Ya benim karşımdakiler de bana ,benim diğerlerine davrandığım gibi davranırsa? Bilmiyorum! Sonra dedemle göz göze geldiğimizi ve bakışlarımdan nasıl rahatsız olduğunu anladım da orda durmanım yanlış olduğuna karar verdim. Odama gittiğimde uzadım yatağıma düşünmeye başladım ve dayanamadım, madem öyle yazayım dedim.

İşte düşüncelerim:

1 ) Yaratan ulu bir güç yok, bizi idare eden ya da bizi yaratan hiçbir varlık yok Eğer olsaydı hayatımda her şey daha mükemmel olurdu

2 )Bizi yaratan bir ilahi otorite yoksa nasıl geldik. Evrim teorisi dahil diğer birkaç teoriyi çökerten okuduğum o kitaplar ne o zaman?

3 ) Tüm bu belirsizliğe rağmen insanlar neden hala direniyor yaşamak için. Onu yenemeyeceklerini bilseler de, bazen hiç kazanamayacaklarını anlasalar da o karanlık ve nemli çukura gireceklerini bile bile tüm bu didinme niye?

4 ) Madem son belli insanlar neden hayatlarını daha eğlenceli hale getirmiyor? Neden ben çok konuşmak istediğim eski arkadaşlarımla konuşamıyorum ( annemle yeniden kavga ettim bu arada şu anda) ya da annem tüm bu saçma uğraş içinde bu sıradanlıktan sıkılmıyor mu? İşe git, eve gel, bulaşık yıka, evi temizle, çay iç aynı masada aynı sandalyede aynı bardakta aynı kanal açıkken her gece? Niye uğraşıyor ki ne geçecek eline en sonunda? İdeali ne? Onun hayatı niye bu kadar basit? Tüm bu koşuşturmaca ne için kim için?

5 ) Eğer tüm uğraşı benim içinse bana dediği gibi, ben ne yaptım da hak ettim bunu? Beni dünyaya getiren onlar bana sormadılar doğmak ister misin diye? Ağlayarak doğmuşum herhalde gülerek öleceğim..Benim başarımla mutlu olup daha iyi yerlere gelmemi istiyorsa o niye? Benim başarılarımla neden mutlu oluyor? Onlar benim başarılarım değil mi? Ya da neden bana bakmak zorunda neden bana para yollamak zorunda? Beni doğurduğu için mi? Peki o zaman diğer çocukları doğurup onlarla ilgilenmeyenler aileler ne olacak? Ya da benim annemden daha zor hayat şartlarında yaşayan insanların annelerini niye hiç düşünmüyorum, niye onlar için üzülmüyorum hiç? Neden kimilerini sırf ailelerinin mutluluğu için kendi tercihlerinden vazgeçiyor diğer tarafta aileler çocukları için kendi ideallerinden vazgeçerken.

6 ) Şimdi benim idealim ne? Yok. Bir çocuk büyütmek mi? Ya o da benim gibi hissederse ya o da üzülürse ailesini yaşattıkları ve yaşatamadıkları için. Ya ailesi de üzülürse ona yaşattıkları için. O zaman çocuk sahibi olmak ideal değilse ideal ne olmalı. Bir amaç bulunmazsa hayat yaşanmaz ki. Hedef belirlemek lazım. Acaba hedef cennete gitmek mi? Gerçekten onun için mi yollandık buraya? Yani düzenli ibadet ve her zaman iyilik, Tanrı korkusu cennetin kapısını mı açacak bana? Tamam yeni idealim cennete gitmek, ibadet etmek. Ama kime niye neden? Olmadığına inandığım güç uğruna hiç görmediğim bir yere gitmek için mi? Bu 10 gün hiç konuşmazsan sana Ferrari veririm demek gibi bir şey değil ki? O zaman ben hiç görmediğim ama hep okuduğum başka bir kavram olan Valhalla ya gitmeye çalışıyım mı?

4 yorum:

Köşenin Delisi dedi ki...

Güzel çocuk, ne güzel dökülmüşsün yine :) Hep gülümsetiyorsun beni. Sorduğun sorular benim sorduğum, Barış'ın sorduğu sorulara o kadar benziyor ki...çocuk sahibi olmakla ilgili söylediklerin, endişelerin, anlamsız bulman vs... bunların hepsi benim kafamı hala - karnımda şu an bir çocuk da varken hele - kurcalayan şeyler. Yıllardır (belki liseden beri) çocuk sahibi olmaının bencillik olduğunu, bir heykeltıraşın taşı yontması gibi bir varlığa şekil vermenin bana göre olmadığını, çocuğu mutsuz etme-kalbini kırma olasılığının çok yüksek olduğunu söyledim durdum...ve bak şimdi geliyo bebiş :)) sanırım her yaşta düşüncelerin olmasa da yaklaşımın değişiyor olaylara karşı...bi gün senle oturup konuşsak bunları ne güzel olur, özledim de sizi zaten...ama annen "bu hayatı yaşamamın sebebi sensin" derken
%100 doğru söylüyor bence, çünkü kendi annemle babama bakıyorum, diğer anne-babalara, nasıl bi şeyse bu çocuk sahibi olma (göreceğiz yakında inşalla :D) insana boyut atlatıyo galiba...ben biliyorum ki senin de bir gün bir çocuğun olacak (şu anda "hadi bee!" dediğini ve bu ihtimalin çooooooook uzak ve saçma geldiğini biliyorum, ama ben şu anda tam da o uzak ve saçma noktadayım işte..) ve çocuğun şanslı olacak çünkü sorgulayan, bilen, bilmediğinde kabul eden, açık fikirli bir babası olacak...ne biliyim...siz en iyisi tez zamanda bi buluşma ayarlayın :))))))))))

nothing out of the ordinary dedi ki...

amaçla ilgili karaladıgıma cok sevdigim bir insan belki de amacımız amacımızı aramaktır demişti cok tatmin olmustum o an için bir d ölumsuz olmak dedi herkesin istegi arakanda iz bırakmaz silincegini bilsende birilerinin hayatında yer etmek bizi mutlu eden?

baurk... dedi ki...

heheh ben inanmadım emrenin hadi be dediğine.. o yarın yapar walla çocuk istese:D yanlışmıyım abi? (bu yarın da lafın gelişi ha yannış anlaşılmasın:D )

Köşenin Delisi dedi ki...

Döverim sizi bu yaşta çocuk mocuk yaparsanız :))