23 Şubat 2007 Cuma

Senler Ve SİZLER

Herkesin biri seçimi vardır değil mi ? Öne geçen tercihler herhangi bir yöne gitmemizi sağlar bir çok ihtimal arasından..İşte İngilizce de karışıklık yaratan you (sen) ve You (siz) kavramı kafama takıldı , hatta bugünkü İst yolculuğumdan sonra sorun oldu benim için.Önce her şey genelde siz ile başlar..Sonra bir iki muhabbetten sonra sen e kayar akış bir bakmışsın senden öte bir sen olmuş karşındaki..Bir de bundan daha fazla cüretkar olanlar var : saygıdan bi haber olan insanlıktan nasiplenmemiş olanlar.Yolda soru sorarken falan sen diye muhabbete yanlayan dodosh insanlık.

Eskiden yani ben baya baya küçükken yemekçiden yemek isterdim de adam adresi aldıktan sonra “ tamam hanımefendi birazdan elinizde olur” derdi. Tamam, daha ergen değildim ama sesimde o kadar ince değildir herhalde ne bilim defolu olarak merhaba dememişimdir herhalde bu dünyaya. Baymayan Bayan Emre olarak. Bende telefonu kaparken “ha bir de bir şey daha var ben erkeğim “ diyerek kendimce savunmamı yapıp mutlu olurdum. Ama artık o kadar bile savunamıyorum kendimi. Sen deyince istemediğim birisi, ona “Level atlama kardeşim ben hala Siz’im” diyemiyorum. Mesela telefonda taksiciler bazen siz diyor ama bugün “tamam canım geliyor” dedi J Oha be! Tamam bende yemeği ocağa koydumdu zaten..Adam çok mutluydu herhal normalde yapmazlar pek öle keratalar ama ne bilim işte öle bugün siz sen oluvermek istemiş demek ki...

Sonra otobüste 2 mal oturdu yanıma ama ciddi mal bunlar.Bütün yol boyunca ,evet hatta Bolu Dağ’ını o kar yağışı altında tırmanırken bile cep telefonlarını açık tuttular hatta konuştular bile! Eğer inanmıyorsanız mal olduklarına ait iki örnek daha vereyim: 1) bu salaklar tam servis başlayacağı sırada telefonlarını açtılar. Oysa otobüsteki havayı biraz koklasalardı servisin başlayacağını muavinin hazırlığından ve yemek kokusundan anlar ve biraz bekleyebilirlerdi. Neticede muavin bunları yakaladı ve bunlar sadece güldüler iki kokoş çünkü telefon açılırken connecting people melodisini çaldı ve bütün otobüs bunu duydu ama sadece birkaç kişi nerden geldiğini anladı. 2) Bu güzel giyimli derin dekolteli çirkin yol arkadaşlarım İstanbul’da pek yer bilmiyorlar. Ancak muavinle konuşurken Esenlerde ineceklerini anladım.Efendim bunlar esenler daha 1.5 saat yol varken inmeye kalktı ben de o sırada sigara molası vermek için otobüsten iniyordum ve dedim ki : “Siz burada değil esenler de inmeyecek misiniz daha 1.5 saat yolunuz var .”O sırada okuduğum kitap sehpamın üstünde montum koltukta ve bilgisayarım yerde ve bu salaklardan bana yakın olup daha az çirkin ama daha salak olanı :Kitabınızı unuttunuz dedi.Ben zaten laf sokmaya geçerli bi bahane arıyordum: O zaman laptopumla montumu da unutacak kadar mı salağım yoksa kitabı görüp diğer eşyaları görsem de durumu anlamayacak kadar mı dedim.Höö diye kaldı..Ya aslında uzun lafın kısası ben bu kadınlara uyuz oldum o yüzden bu kadar uğraşmak için fırsat kolladım.İşleri ,uğraşları ne olursa olsun nerde nasıl davranacaklarını bilmeyi bırak,otobüste telefon kapatma kuralını bile hiçe sayan ve yol boyunca yaptıkları dedikodular ve gereksiz vıdı vıdılarla dikkatimi dağıtıp ,kendileri gibi olan insanlara karşı önyargı beslememe sebep oldular .Bu örneklerden sonra tekrar konuya gireyim.Ben bu 2 hanım kızımla muhabbet edince bunlar benden önce okuduğum kitabı istedi ”kitabına bakabilir miyim diye” sonra da ben sakız çiğnerken “bana da verir misin “dedi.ciddiyim .Yani kimi insanlarla tek cümlelik bir konuşma yapmak SİZİ sen yapıyor.Keşke insanlar nerde samimiyet kurup nerede resmi olmaları gerektiğini daha doğru şekilde anlasalar hatta bana da anlatsalar da ben de başka insanlardan aynı eleştiriyi almasam.

1 yorum:

Köşenin Delisi dedi ki...

Çok güldüm yazını okurken; ben de halk otobüslerindeki muavinler benim tipimi bi şeye benzetemeyip "öğrenci misin" ya da "bozuğun yok mu" şeklinde olaya senli-benli dalınca sinir oluyorum. Hatta daha ötesini söyliyim. İki sene önce, sene başında bi sınıfa girdim, daha yeni tanışcaz, ve öğrencilerden beri benli senli-benli konuşmaya başladı. Şaşkınlığımı hala unutamam :)