27 Aralık 2007 Perşembe

Dear Santa....

küçüçüktüm o kadar küçüktüm ki evden tek başıma çıkmazdım bile.hatta dünyam o kadar küçüktü ki 3 apartman yandaki sokağa gitmek beni hem yorar hem de ürkütürdü.Yılın son zamanlarını yaşıyorduk belki de bugünkü gibi 3 gün kalmıştır sadece.istanbul'da artık insanların çok nadir görebileceği yoğunlukta kar var,her yer bembeyaz,hava buz gibi.kutuplardaki otelin bahçesine gider gibi kalın giyinmiştim.tabi yanımda yine dayım var.çıktık ve klasik bir dayı yürüyüşüyle o zaman için çok yorucu sayılabilecek bir yarım saatlik yürüyüş yaptık.Bir dükkanın önünde kıpkırmızı giyinmiş bir adam var,önünden geçerken korkuyorum o kadar korkuyorum ki,göbeği o kadar korkunç ki göbek deliği kafama bile gelmiodur o kadar yüksekte:) sonra dayım beni bırakıp içeri girdi.o koskoca bira göbekli kar adamıyla başbaşa kaldım ve bana torbasını uzatıp birşey çek dedi.önce korktum sonra çektim koskoca torbasından bişi.çeke çeke sakız çekmişim ama o kaaar tatlıydı ki.hani şu ipincecik yaywan ve uzun olan sakızlardan.eskiden brooklyn adıyla mı ne satılıodu bi pakette 5 tane falan.bu vivident çılgınlığı başlamamıştı o zaman dilinin üstüne koyardı da agzının içinde eğerdin sakızı.sonra çiğnemeye başladım.dayımada sordum dayı o adam kimdi?
-noel babaydı,emre.
-o kim ki dayı?
-a.q :)

Ne kadar büyümüşüz :)

Hiç yorum yok: