6 Kasım 2009 Cuma

Çok, hem de çok uzun zamandır ders çalışmakta olduğum için kendi hayatım adına farklı olan hiçbir şey yapamaz duruma düştüm. Aslına bakarsam bundan hiç de rahatsız değilim. Sanırım bir şeyler ile bu kadar meşgul olmak hoşuma gitti, hele hele insanlardan yardım almak durumuna düşmeyip, onlara yardımcı olabilmek karakterimden olsa gerek bayağı hoşuma gitti. En yakınımındakilerle sahip olduğum bütün bilgileri paylaşırken, arada kulağıma fısıldanan ve yakın olmayanlarıma yardım etmememi tavsiye eden o sese biraz daha böyle giderse uymak zorunda kalacağım. ama şu ana kadar hiç de o sevmediğim öğrenci modeline bürünmeyip, bilgi bencili aptal öğrenci kimliğini sahiplenmedim.fakat şu anki durumum aslında içler acısı ve bu yoğun programın bir an önce bitmesini bekliyorum.ama öğrenci bile olsak ,bence bu kadar yıpratılmamaız gerekiyorç.buna kimsenin dur diyeceğini sanmıyorum ama birileri bunu fark etse ve sadece 1 dersle değil en az 4 en fazla 8 tane dersle boğuşmak zorunda kaldığımızı anlasa işte o zaman sanırım çok daha mutlu olcam.bilemm ne zaman ama sanırım hayat koşuşturmacası denilen şey bu..ama bunun bence daha kötü bir yanı var.içinde öğrencilik bulunmayan "gerçek hayat"ta,yapacakların ve bunların doğuracağı sonuçlar belli.mesela iş hayatı stressli ve yoruuc ama işin ve bu bağlamdaki başarın biraz belli.ama öğrencilikte sanırım bu yok.ne kadar çalışırsan çalış,çalışmadığın yer illaki olabilir ve hatta çalıştığın şeyden bambaşka bir konu gelebilir,ve adamı ters düz eder.işte bunun stresi ve kafayı yıpratması sonucu ,mitolojideki unicorn'a benzetiyor beni,tam 2 kaşımın arasında çıkan o boynuzumsu sivilceyle.insanların popomdan sonra en çok baktıkları suratımsa beni tam bir gulyabaniye benzetmek üzere.henüz bunların hiçbirisi olmadı ve umarım olmaz,işte vücüdum bu reaksiyonu göstermeden önce ben rahatlayabilirsem sanırım o zaman nefes alabileceğim tekrar

Hiç yorum yok: