14 Aralık 2009 Pazartesi

zaman


Eski fotoğraflar buldum, hepsi bir yerlere dağılmışlar.Ama hepsini ben dağıtmışım.Dağıtmayı becerebilmişim.Hepsi eskiden bakamadığım yerlerdeler şimdi.Bugün bakabildim ama yarın belki tekrar yasaklanacaklar.Oysa ne güzel kareleri almışlar içlerine. Her biri farklı renklerde ve her biri farklı karelerde farklı insanlarla. Şöyle bir düşündüm de ne kadar fazla harcamışım onları. şimdi saklamaya çalışıyorum ama hiçbiri bana ait değil artık.
Nedense hepsinin arkasında çok güzel bir manzara var,ve en önde duran bir odak noktası.arkaya bakınca başka yerdesin ama öndekine bakınca bambaşka bir hayatta.
Ama ne arkadaki yer var şu an benim için ne de öndeki nesne.



Bazen şöyle bakınca ne kadar çabuk geçmiş zaman deriz ya,gerçekten çok çabuk geçmiş.Daha ne akdar çabuk geçer bilemem ama beni çok rahatsız eden kısmı,yaşadığım anda çok yavaş ilerlemesi,taki geçip gittiğini hatta çok çabuk gittiğini fark edene kadar.

Ne kadar güzel demişler;
"Sıkıcı bir günün saniyelerini sayarken geçmesi için zamanın,
boşa harcıyorsun vaktini
tepiniyorsun bir karış toprağın üzerinde
ve bekliyorsun birisinin ya da bir şeyin sana yol göstermesi için

Sonra koşmaya başlıyorsun zamana yetişmek için,
Yakalamak için Güneş'i
Ama O batıyor ve tekrar doğuyor arkandan
Güneş aynı güneş ama sen daha yaşlısın artık
kısacası ölüme bir gün daha yakın"
Ben Almanya'ya gitcem,Yunanistan'a ,bir de İspanya'ya.Bir ara da Kapadokya ve Efes

3 yorum:

Köşenin Delisi dedi ki...

son cümle yazınla çok alakalı olmuş cidden :D

bonjour.mme dedi ki...

:) ben bekliyorum almanyada..

Köşenin Delisi dedi ki...

ben de türkiyede bekliyorum, dude'u yani :)