2 Nisan 2007 Pazartesi

Big Fish

Big fish

Big fish bugün seyrettiğim bir başka film ama haftasonu film seansları içinde en çok etkilendiklerimden.Tim burton'dan ilk filmim ama sanırım devamı gelecek .Haftasonu
olmasından mı, benim evde oturup düşünmemden mi yoksa o andaki atmosferden mi bilmem sürekli kafama
farklı farklı şeyler getirdi.Film, babası ile ilişkisi oldukça bozuk olan bir çoçuğun babasının son günlerinde
onunla olan hesaplaşmasını anlatıyor.Aslında çok daha fazlası denilebilir ama izlemeyenleriniz için ağzımdan
birşeyler kaçırmak istemedim.Olay şu ki benim ailemin geçmişi hakkında neredeyse hiçbir fikrim yok, annemin
zaten çok hareketli bir hayatı olmamış gibi ama zamanın büyük insanlarının özel hekimlerini, dönemim tiyatro
sanatçılarını tanıyan, günümüz düşünürlerinin gençliğini bilen, ilginç ve zor bir hayat yasıyan hatta asla tahmin
edemeyeceğim ülkelere gitmiş bir babam var.Ama bunların hepsi hep satır aralarından çıkartılmış bilgiler.
Asla sormadım o da söylemedi. Bugünki filmden sonra bazı kararlar aldım. Şöyle geçmişime dönüp baktığımda
bana bazı anılar hatırlatacak o kadar az resmim var ki, olanların da çoğunda tek başımayım ya da tanımadığım
insanlarla.Annemle, babamla ne kadar az fotoğrafım var hatta kendi çocukluğumun ne kadar az tanığı var.
Onlar bir zaman gidecekler, sanırım benden önce hatta. Peki nasıl hatırlıyacağım,hiç mi onların yüzüne
dokunmak istemiycem, çok da az görmüş olsam bile onların o gülen yüzlerini özlemeyecekmiyim .
Kaç taneniz benim henüz doğmamış olan çoçuklarım hakkında ne kadar ve neler düşündüğümü biliyor emin
değilim ama olayların bundan sonraki kısmını değiştirmeye karar verdim. Bundan sonra asla ve asla günlük
formatında olmayan bir günlük tutacağım, bu yazdığım bloglar da olmayacak.Bir kere hala ön yargılıarım var,
hiçbiriniz (genellemenin alasını yaptım ama sen anladın onu ) benim düşündüklerimi anlayamazsınız ,
hatta çok güzel yargılarsınız. Sizin yargılamanız umrumda değil sonra gidip gerekli gereksiz bir sürü kulaktan
dolma lafla bakmışım herkes bana düşman olmuş.Ama benim yetiştirdiğim insanların böyle olmayacağını
umut ediyorum.O yüzden onlar benim yazdıklarıma hazır olacaklar.Siz okuyamayacaksınız.Hatta belki
benim haberim yokken onları arayacaksınız ahlaksızca odamda ama bulamayacaksınız.Sadece onlar
okuyacak.isimlerini de yazardım ama olmaz :) benim attığım ve hayatımda yeni olan her adımı tarihiyle
bilecekler.tanıştığım ve dost olduğum ve arkadaş olduğum insanların detaylı incelemelerini yapacağım.
Benim için anlamı, neden sevmediğimi, neden sevdiğimi, takıntılarımı, saplantılarımı herşeyimi yazacağım.
Fotoğraflar olacak.Açıp baktıklarında belki yanlarında onlarla beraber olamayacak olan benim resimlerimi
görecekler."Bak burda sakalını kesmiş","ay kısa saç çok daha fazla yakışmış" ama "saçını neden kestirmemiş
onca sene".."aa bu yüzden" bunların hepsini bilecekler.Şimdiki odamın dağınık düzensiz halinden ,toplu haline ;
Ankara'daki evimin fotoğraflarından ,evimin açık adresine , net bir şekilde tarif edilmiş konumuna kadar herşey
olacak çünkü yıllar sonra gelip belki buraya bir göz atmak isterler .
En sevdiğim kaybettiklerim..En çok sevdiklerim..En beğenerek dinlediklerim..Neden bu kadar çok sevdiğim..
Hayallerim, ümitlerim ,beklentilerim.Gerçekleştirebildiklerim ,asla gerçekleştiremeyeceklerim.ve S(en)izler..

2 yorum:

baurk... dedi ki...

şüper olmuş abi yaw.. ben de izleyim de belki bende çocuklarım için hazırlıklara başlarım ha ne dersin :D benden bol bol bahset haa çocukların ufku açılır idol aramak için kafaları boştan yere karışmasın hazır örnek werirwer :D

Köşenin Delisi dedi ki...

Oooh iyi valla siz şimdiden çocuk hazırlıklarına başlayın bakalım...biz de otuzumuzda karnımızda çocukla kara kara düşünelim "ne bok yicez yaaa, nası olcak bu iş diye" :)))))) Şaka tabii...eğer bu dediğin şeyi cidden yaparsan harika olur bence, ama uzun vadede bıkıp vazgeçmeyesin?