17 Nisan 2007 Salı

evim gibisi yok

herkes evini odasını özlüyor.kendisinden,yaşadıkalrından ,çevresinden kaçıp sığınıyor odasına ve evine.o mekanları bu kadar özel yapan kimisinin doğduğu yerin orası olması ya da o odadaki herşeyi kendi zevkine göre tasarlamış olması olmamamlı bu sadece bir güdü sanırsam.sonucta baskasının banyosunu tuvaletini mutfagını evimiz gibi kullanamıyoruz da bize ait olmayan ama kendi evimiz olan mekanı mı rahat kullanıyoruz.bile bile yok olacak bir düzeni oturtmak için bir sürü para harcıyoruz.daha önce kimlerin kullandığını bilmediğimiz lavaboları kullanıp,o duşlarda banyo yapıyoruz.burası benim evim mi .hayır burası benim evim değil.burası ev sahibimin evi.istediği an benm düzenimi bozabilir.istediği zaman gelip kontrol de eder sanırım..gelip huzur bulduğum yerde,uzanıp hayaller kurduğum yatakta kalabilmek para ödüyorum..bu paranın yüzlerce katını insanlar o ew kendilerin olsun diye ödüyor.yemek yemek için para,yediklerimizi cıkartmak için para,asfalta basarken para,çöpe para,okula para,eğitim öğretime para,içeçeğe para.herşeye para ve hepsi gelip geçiçi.tıpki hayat gibi.yerinde duran kesin sabit olan hiçbirşey yok.düşünceler bile

Hiç yorum yok: