25 Mayıs 2008 Pazar

sex and the city

Bazı şeyler hiç arkamı bırakmıyor.düşünmekten alıkoyabilsem de kendimi, etrafımda yaşadığım bir olayın tekrarına görmek hiç de imkansız değil ve ben bu noktada sormadan edemiyorum kendime "ulaşamadığım için mi onunla bu kadar olmak istiyorum yoksa gerçekten ulaşmak mı istiyorum?" anlayamadım. ama aşağı yukarı buna benzer bir durum var.ve buna benzer bir cümle de "sex and the city"nin içinde kelly nin bilgisayarına yazdığına çok benziyor. o yüzden alıp taa buraya kadar taşıdım o cümleyi.gün içinde aklıma defalarca gelen bir sorun değil,ya da attığım her adımda karşıma çıkmıyor kafamı mesgul eden bu kişi. fakat birden kendimi filmden kopmuş ve boş kara ekrana bakarken bulunca ya da ekranda izlediğim oyuncuların yerine kendimi koyduğumu fark edince, gözyaşlarımı da kendim için döktüğümü fark ediyorum, filmdeki romantizme değil.

aslında soruma bir cevap bulabilsem herşey benim için daha kolay olacak.ama cevabı elde etmek için de sormam lazım. fakat soramam, çünkü olumsuz cevap almaktan kaçıyorum. evet belki hayatımda şu ana kadar hiçbir konuda bu kadar düşünmedim ve korkakca davranmadım.ama şöyle bir durum da var: olumsuz bir cevap alsam bile vazgeçmiyeceğim.kazanmak için değil ama düşünmek, hayalini kurmak için çok şey yapacağım, hatta bir "hayır" dan sonra bile zaman geçsin bir kez daha sorarım diyecek kadar boş inançla kendimi kandıracağım bu kadar eminim kendimden.

unutmak istemediğim için mi unutamıyorum, yoksa unutamadığım için mi unutmak istemediğimi sanıyorum bilmiyorum.ama itiraf etmeliyim ki hatırlamak için gözlerimi kapamama gerek kalmayan o anları yaşadığım zamanlarda, kimi zaman evimin balkonunda tek başıma sigara içerken beraber içtiğimiz sigaraları , kimi zaman otobüste tek başıma giderken kafamı cama cama koyup onun yan koltuğumda otururken ki halini camda görmeye çalışıyorum. ve en kötüsü de yanımdan onun parfümü geçtiğinde ben bir süre ya çok neşeli ya da çok anlamsız oluyorum ama beni üzseler bile o anları yaşamayı o kadar çok seviyorum ki..

sanırım anladığım şey şu: odamda hala bilekleri varken,hala kendi kedime bakarken onun kedilerini hatırlarken, hala trafik levhalarını gördüğümde onun levhalar hakkında söylediklerini hatırlayıp gülerken ve bazen sırf kendimi motive etmek için onunla ilgili şeyler düşünürken ve de tüm bunlardan zevk alırken benim yeni bir ilişki yaşamam çok zor abla.bir kez daha başkası uğruna bir başkasından vazgeçmek istemiyorum.ama beni çekip çıkarcak birisi olursa neden olmasın.o yüzden senin dediğinin aksine abla bekleyeceğim.belki hayat bana yeni süprizler yapar.

9 yorum:

nothing out of the ordinary dedi ki...

kafam cok karıstı kimden bahsediyoruz :p

aLCHEMY dedi ki...

tek birisi var bütün yazılar ona yazılıyor kafan karışmasın :)

Köşenin Delisi dedi ki...

yüzyılın son romantiği :) abla ben değilsem kim yahu? Benden yaşlı arkadaşların da mı var yoksa (amanin, okuyo mu burayı abla)

Benim aklıma bi şey takıldı yıvrım, "hala odamda duran bilek" ne demeeeek kızın bileklerini kestin, odanda mı saklıyosun anneciiiim piskopat romantik seni.

Özledim, görüşsek güsel olma mı? :)

nothing out of the ordinary dedi ki...

eheeu aklım karıstı cunku o kisinin kedisi oldugunu bilmiordum :p

baurk... dedi ki...

sööleki abla sex and the city de, bilgisayarına bi şeyler karalarken emreye ilham veren ablaya refer ediyo bence.. :D

herşeyi anlıyorum yehhuuu....

aLCHEMY dedi ki...

ya aslında düşününce böyle hiç romantik bi adam değilim utandım şimdi.bi de kendimi böyle romantizmi bilmeden kur yaptığı kıza romantizm gösterisi yapmaya çalışan erkek gibi hissettim.

şimdi evet bizden çok daha yaşlı arkadaşlarım var az da olsa :) burdaki bize siz de dahilsiniz.ve hala odamda duran bilek değil bileklik,toka,kolye,küpe,parfüm,kullanmaya kıyamadığım saç köpüğü falan filan :)
görüşsek ne güzel olmaz mı :) şimdi soru sorma sırası bende neden bütün soruları aynı kişi sormuş :)

o kişinin kedileri var.ve ton balığından başka bişi yemiyolar.eminim şimdi görsem daha çok severim o kedileri.

abla ise gerçek ablam.hani hazırlıktayken anlatmıştım ya,köşenin delisi de " deme böyle şeyler çok duygulandım demişti" hatırlarsa eğer..sex and the city dekileri abla diyemiyecek kadar çok beğeniyorum maalesef.bi de iki ablam var başka kimseye abla da demem :) hehihehi..birileri herşeyi anlayamamış galba..sataşayım dedim :)

ne kadar cok gülücük koydum yaw.

işte işte hayatımın en uzun yorumunu yazdım hem de kendi yazıma.mutlu musunuz mutlu musunuz artık cevap veriyorum işte yazdıklarınıza :)

Köşenin Delisi dedi ki...

çok mutluyuuuuuuzz...di mi arkadaşlar...hişşşşş

ben abla diilim ben abla diilim laaallaaalaaa :D

aLCHEMY dedi ki...

mutluyum ya bgn neden bilmem ama yani hişş mişş yok
ya ben ablasın demedim ki neden hala ben abla diili alalalalalala fln yazdınız anlamadım

Köşenin Delisi dedi ki...

alala diil o canım, lalala sevinç nidası yanbi :)